(YENİ YAKLAŞIMLAR)
Fen dersinde yöntem, bilimsel tutumların ve zihinsel süreç ve becerilerinin kullanılması yolu ile bilimsel kavram, ilke ve genellemelere varma şeklinde özetlenebilir. Derslerin işlenişi esnasında öğrenme etkinliklerine çeşitli düzeylerde örencilerin aktif olarak katıldıkları etkinliklere yer verilmelidir. Bunlar;
-ARAŞTIRMA VE İNCELEMEYE DAYALI
-LABORATUVARA VE DENEYEDAYALI -GÖZLEME DAYALI FEN ÖĞR -İŞ BİRLİKLİ ÖĞRENMEYE DAYALI FEN ÖĞRETİMİ
-EĞİTSEL OYUNLARA DAYALI FEN ÖĞRETİMİ -PROJEYE DAYALI FEN ÖĞRT.
FEN ÖĞRETİMİNDE YENİ YAKLAŞIMLAR
-YAPISALCILIK
-ÇOKLU ZEKA KURAMI
Bilim ve teknolojide yeni bilgilerin ortaya çıkışındaki hız, buna bağlı olarak toplumsal ve ekonomik etkenlerin hızlı değişimi, bir kimsenin herhangi bir konudaki yeterliklerinin bir ömür boyunca dört veya beş kez geçersiz olması sonucunu doğurabilir. Bu gerçek, fen öğretiminde nasıl öğrenileceğini öğrenmeyi temel hedef haline getirmiştir.
Yeni fen programlarındaki üniteler, içeriğe bilimsel süreçler yoluyla varılması esasına göre düzenlenmiştir. Fen öğretimindeki değişmelerin sebebi ne olursa olsun farklı öğretim düzeylerinde geliştirilen fen programlarının ortak noktası, bilimin “bilimsel süreç ve onların ürünü organize bilgiler olarak” görülmesidir. Fen programları hangi yaklaşımla hazırlanırsa hazırlansın. fen bilimleri, ilköğretimin önemli bir parçasıdır. Özellikle bilimsel merakın uyandırılması, bilimsel tutum ve becerilerin geliştirilmesi ilköğretim çağı çocukları için büyük önem taşımaktadır. Bu dönemde çocuğa öğretilenler bilim adamlarının yaptıkları ile benzerlik taşımalıdır. Bilim adamı gibi; gözlem yapma, problemi belirleme, hipotez kurma, hipoteze uygun deney ya da inceleme araştırma tasarlama, deneyler gözlemler yapma, ölçüm yapma, verileri düzenleme, belli sonuçlara ve genellemelere varma, başka araştırmalar planlama gibi bilgi kazanma yolarını kullanmayı gerektiren bilimsel beceriler öğrencilere erken sınıflardan itibaren öğretilmelidir. Bu, bir çok öğretmen tarafından çocuklar için zor, anlaşılmaz ve karışık olarak algılanabilir. Oysaki; çocuğun günlük hayatında, yakın çevresinde, okulda karşılaştığı her problem bilimsel yöntem ve düşünme süreci kullanılarak çok rahat ve kolay bir şekilde çözülebilir. Bu aynı zamanda çocuğa kendi problemlerini kendisi tarafından oluşturduğu düşünme sürecini kullanarak çözme şansı verdiğinden, başarma duygusunu tattıracaktır. Bu, arkasından öz yeterlik, kendine güven, inanç, bilime ve bilim adamına saygı, yeni keşiflere ve çözümlere ulaşma güdüsü ve heyecanı, bir bilim adamı gibi davranma,bilimsel tutum geliştirme becerisi gibi özellikleri kazandıracaktır.
Süre bakımından zannedildiği gibi çok uzun bir süre gerektirmez.. Çocuk artık evinden okuluna giderken. yolda gezerken, televizyon seyrederken, ders dinlerken daha önce görmediği farklı bir taşı, yaprağı, bitkiyi, hayvanı vb. farklı bir gözle görecek ve onları yeniden keşfedecektir.