|
KAVRAMSAL EĞİTİM NASIL OLMALIDIR ?
Doğada her gün sayısız olaya tanıklık ederiz .Ancak bu sonsuz olayın sadece ilgimizi çeken yönlerini fark eder diğerlerini görmeyiz.Fark ettiğimiz olayların da pek çoğunu kendi öznel duygularımızla yorumlarız.Dolayısıyla aynı olaya tanıklık eden iki insanın öznel duyguları arasında fark olacağından algılamaları da farklı olacaktır. Sözgelimi işten eve dönerken parktaki ağacın altında oturan iki sevgiliyi öpüşürken gören çeşitli insanlar aynı olayı farklı şekillerde algılayacaklardır.Kimilerine göre bu bir toplumsal çöküş , kimilerine göre sevgiyi ifade etmenin en doğal yolu , kimine göre iğrenç ,kimine göre muhteşem ,... Bütün bilim dalları akıl ve mantık ürünü olduğundan temelde aynıdır. Bilim dallarının temelinde sistematik vardır . Biyoloji biliminde doğadaki canlılar tür,cins,familya.takım,sınıf,şube,alem kümelerinin kesişim diyagramında yerleşirler. Kimyada elementler periyodik tabloda sınıflandırılmışlardır. Matematikte sayılar doğal sayılar ,tamsayılar, rasyonel sayılar,gerçek sayılar ,karmaşık sayılar olarak sınıflandırılmıştır. Bilim dallarında “Tanım” önemli yer tutar.Bir kavramın tanımı yapılırken o kavram diğer kavramlardan kesin olarak ayrılır.Dünyanın herhangi iki yerinde aynı yemek kitabına bakarak kuru fasulye pişiren iki aşçının yaptıkları yemeğin aynı yemek olması gibi ,Türk bir öğrencinin matematik kitabından okuyacağı asal sayı tanımı ile bir Japon çocuğun matematik kitabından okuyacağı asal sayı tanımı sonucunda oluşan kavram aynı olmalıdır. Biyoloji bilimindeki sınıflandırmada , insan tür olarak bir kediden farklıdır ancak insan ve kedinin arasındaki ortak özellik, insan ve maydanoz arasındaki ortak özellikten daha fazladır. Benzer şekilde insan ve maydanoz arasındaki benzerlik insan ve oksijenden daha fazladır .Burada insan ve kedinin ortak özelliklerinin olduğu bir gerçek.Bu ortak özellik insan ve kedinin hayvanlar alemine ait olmasıyla açıklanmaktadır.Bu ortak özelliğe verilen isim olan hayvan kelimesi küfür olarak ta kullanıldığından hayvan tanımının yanlış algılanmasına neden olmaktadır.İnsan hayvandır demek biraz kanımıza dokunuyor olsa da biyolojik olarak yanlış değil.Öyleyse insanın hayvan olup olmadığını anlamak için ,hayvan tanımındaki hayvan olma kriterlerine uygun olup olmadığına bakmalıyız. Sokakta duyduğumuz küfür olarak kullanılan tanımı baz almak bilimsel değildir.Bir sayının asal olup olmadığını anlamak için asal sayı tanımına bakarız.Asal sayı tanımında asal olma kriterleri arasında , tek sayı olma diye bir şart olmadığından 2 sayısı çift olmasına rağmen asaldır.Tıpkı hayvan olma kriteri arasında zeka düzeyinin önemi olmadığı gibi.Peki matematikte çift ve tek olma göz ardı edilecek bir özellik midir? Kesinlikle hayır . Ancak asal olma söz konusu olduğunda teklik çiftlik dikkate alınmaz. Tıpkı zeki olmanın göz ardı edilir bir özellik olmadığı gibi.Zeki olmak bir ayırt edici özelliktir ancak hayvan olup olmamaya etkisi yoktur.Zira bir maymunda hayvandır bir solucanda .Bu iki tür arasındaki zeka farkı oldukça fazla olmasına rağmen. Bilim doğru düşünmeyle olur , doğru düşünme ise tek boyutlu olmamalıdır.Doğru düşünme bilgi adacıkları üzerinde kurulan köprülerle sağlanır.Yani matematik yaparken diğer bilim dallarıyla paralel olunmalıdır.Bu açıdan bakacak olursak felsefe eğitiminin bilimsel gelişmeye katkısının çok büyük olduğunu anlayabiliriz. Okullarımızda yapılan fen bilimleri eğitiminin durumu içler acısıdır.Kavramlar öğrenilmek yerine ezberletilmektedir.Laboratuarlar yok edilip sınıflara dönüştürülmektedir.Öğretmen ve öğrenciler bilimsel düşünceyi bilim adamlarına bırakıp ÖSS sınavında çıkabilecek sorulardan başka bir şeyi düşünmemektedirler.Oysa matematik bir dakikada çözülebilecek sorularla ilgilenen bilim dalı değildir.Fermat’ın son teoremi ölümünden neredeyse iki asır sonra ispatlanabilmiştir,üstelik bu ispatta yaklaşık beş bin sayfa civarındadır.Bizim okullarımızda öğrenciler beş dakikada çözülecek bir soruya sınavda çıkmaz diyerek bakmak bile istememektedirler.Bu şekilde sadece bir dakikada çözülebilecek sorularla uğraşan yani kolaya alışan kaçamak çözümler üreten bir eğitim anlayışından doğan bireyler meslek hayatlarında karşılaşacakları sorunları acaba bir dakikada çözebilecekler mi? Okullarımız ÖSS çıkmazını aşarak gerçek görevlerini yerine getirmelidirler.Öğrenciler hayata hazırlanmalı ve bilimsel kesinlikte doğrular öğretilmelidir.Bilimsel düşünme yeteneği kazanmış bir öğrenci hayatının her alanında karşılaşacağı sınavdan başarıyla çıkabileceği gibi elbette ÖSS sınavından istediği başarıyı alacaktır.
Tuncay DİNCEL Adana Şakirpaşa lisesi Matematik öğretmeni
t.dincel@turk.net
|
|