|
MUSTAFA NECATİ
Küçüklüğümüzde ve gençliğimizde özlemiş beklediğimiz, iple çektiğimiz
tarih... Orta yaş ve üstünde ise istelediğimiz tarih 1 Ocak benim için, bir yaş daha ilerlememi anımsadığım tarih. Sadece doğum tarihim değil bana anımsattığı. Bir eğitimci olarak, eğitim tarihimize adını altın harflerle yazdıran Milli Eğitim eski Bakanlarımızdan Mustafa Necati'yi ölüm yıldönümünde (1 Ocak 1929) anmak isteğiyle. .. Anmak ve kitaplara sığacak öyküyü birkaç satırla acizane anlatmak istedim. Darendeli Halil Bey ile Elbistanlı Nazmiye Hanımın oğulları Mustafa Necati 1894' de izmir' de dünyaya gelmiştir. ilk ve orta öğrenimini İzmir'de tamamlayan Mustafa Necatı, İzmir'in ve vatanın kurtuluşunda etkin olmuş ilk Mecliste de görev almıştır. Hukuk öğrenimi gören Mustafa Necati, avukatlığının yanı sıra İzmir Kız Öğretmen Okulunda öğretmenlik ve özel bir orta okulda da müdürlük yapmıştır. Bir hukukçu olmakla birlikte eğitimciliği ile " Kurtuluşun Savaşla, Kuruluş ve Gelişmenin Eğitimle ve Eğitimci ile olacağına" inanan Mustafa Necati, 20/12/1925 'de Milli Eğitim Bakanı olarak göreve başlamıştır. Mustafa Necati, Bakanlığı süresince Eğitimcilerden iyi Bakan olamayacağı gerçaksızlığını yaptığı hizmetlerle göstermiştir. Öğretmenlik mesleği o'nun döneminde en çok saygı gören , en çok kazanan, en çok ücre! verilen (Yeni göreve başlayan öğretmen 1 7. 5 lira aylık almaktaydı 789 sayılı yasanın 1 7. Maddesine göre, mahrumiyet bölgesine atanan Öğretmenlere bir misli maaş ile kıdem tazminatı verilecektir. Ev kirası olarak en çok 1000 kuruş ile en az 500 kuruş, yeni göreve başlayanlara oir kereye özgü elbise ve teçhizat bedeli olarak 80' er lira verilecektir.), en saygın meslekti. Öğretmen, ataması yapıldığında Bakanlık öğretmeni görev yerine kadar izler, ilçede öğretmeni Kaymakam biz-zat karşılardı. Öğretmenliğe yeni başlayanlara birer mektup yazarak " Mesleğe Hoş Geldiniz" demeyi gelenek haline getiren yine odur. Onun döneminde nüfusumuzun çoğunluğu köylerde yaşadığından, ülke kalkınmasının köylerden başlayacağına inanırdı. Bu yüzden Gazi Eğitim Enstitüsü, Köy ve Şehir Yatı Okulları, Millet Mektepleri, Ankara ve Sivas ilköğretim Müfettişleri Kursu ve Köy Öğretmen Okulları O' nun döneminde açılmıştır. 789.Sayılı Yasayı ( Maarif Teşkilatına Dair Kanun ) çıkararak Milli Eğitim Bakanlığını siyasetin etkisinden kurtarmaya çalışan Mustafa Necati, Tevhid-i Tedrisat Kanunu'nu ile bu kuruluşun güvenliğini sağlamış, bakanlığı hilafet artığı, softa ve saltanat taraftan yobazlara bırakmayıp; devrimci, toplumcu, bilgili, Cumhuriyetçi, bilim ve uygarlık taraftan gerçek eğitimcilere çalışma olanağı sağlamıştır. Bunların başında da yine Türk Eğitim tarihine adını altın harflerle yazdıranlardan birisi olan Na-fi Atıf KANSU'yu Müsteşarlık görevine getirmiştir. Zaman içerisinde Nafi Atıf KANSU' da eğitim tarihimizin altın harflilerinden ve önemli liderlerinden İsmail Hakkı TONGUC' u (daha sonra bacanak oluyorlar) eğitimimize kazandırmıştır. Mustafa Necatı, çalışmalarında, Mustafa Kemal ATATÜRK' ün 1 Mart 1922'de T.B.M.M Başkanı sıfatıyla verdiği direktifte yer alan; Efendiler, hedefe varmak eğitim tarihimizde kutsal bir aşama olacaktır. Bir yanda bilgisizliği giderirken bir taraftan da memleket çocuklarını toplumsal ve ekonomsal yaşamda eylemli, etkin ve yararlı kılabilmek için gereken temel bilgiyi uygulamalı bir şekilde vermek yolu eğitimimizde esas alınmalıdır." Sözlerini, ilke edinmiştir. Bu ilkeden hareketle, 1927' de açtığı Köy Öğretmen Okulları ölümünden sonra (1 Ocak 1929 ) 1932' de henüz beş yaşında iken kapatılmışsa da bu okulların sonradan yine açılmasıyla Köy Eğitmenliğinin doğmasına ve Köy Öğretmen Okulları ile temci bilgiyi uygulamalı bir biçimde vermeyi ve yaparak yaşayarak öğrenmeyi eğitimde esas alan Köy Eğitmen Kurslarının ve Köy Enstitülerine dönüşmesine düşünce, denetim ve uygulama alanında gelişimini sağlayarak eğitime ilk ve en büyük hizmetini yapmıştır. "Terbiye" adlı bilimsel ve mesleki bir dergi çıkarttırarak öğretmenlere rehberlik edilmesinin yolunu açan da yine O' dur. Sadece birkaçını anlatabildiğimiz bu hizmetleri, kararlılığı, devrimciliği, Cumhuriyetçiliği, bilimselciliği ve eğitime verdiği hizmetler ile kararlılığından rahatsızlık duyan karanlık güçler Mustafa Necati' yi - dinsizlikle-suçlayarak karalama kampanyası açmışlar, ancak bu karanlık güçler O' nü ve geçmişini tanımayanlar üzerinde etkili olabilirlerdi. Oysa Mustafa Necati, yurt köşelerinden İnebolu'yu anlatan yazısının bir cümlesi ile karanlık güçlere cevabını kendisi vermişti. " .................. Her kırmızı- beyazın ( bayrağımızın), her sivri minarenin ölümünü isteyen bu ihtirası O' na (yurdumuza saldıran emperyalist güçlere) kimler vermişti ?........" Anlatımımı Mustafa Necati ile ilgili birkaç anıyla sürdürmek istiyorum. " Gazi Eğitim Enstitüsünün yapılması için yaptığı teklife Maliye Bakanının parasının olmadığını söylemesi üzerine; "Benim vazifem okul yapmak, öğretmen yetiştirmek, senin vazifen de bunun için para temin etmektir. Vazifemi yapamazsam., okul açamaz öğretmen yetiştiremezsem ben ayrılmalıyım. Para bulamıyorsan sen çekil, para bulabile-çek bir Maliye Bakanı gelsin." Sadık ÇlNER' in Yazdığı mektuptan; "Güney illerimizden birinde-İçel olacak galiba- öğretmenler 10 gün geçtiği halde maaşlarını alamadıklarını telle Mustafa Necati' ye bildiriyorlar. Necati o ilin valisine, 24 saat içinde öğretmenlerin maaşını vermezse oradaki bütün öğretmenleri başka bir ile nakledeceğini telle bildiriyor. 24 saatsonra validen gelen tel öğretmenlerin maaşlarının tamamıyla ödenmiş olduğunu haber veriyor, Muallimler Birliğinden gelen tel de aynı haberi getiriyor. Necati bu tellerle içişleri Bakanına gidiyor, elinde imkanı varken bu valinin öğretmen maaşlarını neden ödemediğini, imkanı yok idiyse bir tel üzerine nasıl olup ta ödiyebildiğini soruyor. Bu kadar aldırışsız olan bu kişinin üzerinden valilik görevi alınıyor. Milli Eğitim hizmetlerini denetlemek, Milli Eğitim görevlilerine rehberlik etmek ve gene soruşturmaları yapmak üzere görevlendirilen müfettişleri takdim ettiği Atatürk,Mustafa Necati Bey'e: - Bu beyler, mesleğe çok iyi hazırlanmış yetkili genç insanlardır. Bunlar Müfettişlikten ayılıp başka ne gibi işlere terfi edebiliyorlar ? diye sorunca Necati' nin cevabı. - Öğretmen olacaklardır. Paşam, şeklinde Oluyor. Onlarca anıdan aktarabildiğimiz üç tanesi bile Mustafa Necati' nin, okula, eğitime ve eğitimciye verdiği önemin birer göstergesi değil midir ? Necati, Atatürk' ün Bakanı olmaktan güç ve destek aldığı kadar, Necati olduğu için de unutulmaz bir Milli Eğitim Bakanı olmuştur. 30. Ölüm yıldönümü, anma töreninde yazılan dörtlükler de bunun küçük bir ispatı değil midir?
Kalbi yurt aşkı ile tutuşmuş alev, Vatanı uğruna canı adaktı, Bu aşkla Necati yenilmez bir dev Bu aşkla gönülden gönüle aktı. Gürüsün ne çıkar kemiği, eti Ölüm değildi elbet akıbeti Nasıl unutulur hizmeti ideal adlı bir meş'ale yaktı.
Halide Nusret ZORLUTUNA
Çağdaş uygarlık için gerekli her türlü yeteneğinin varlığına inandığı Ulusunun batıl inançlardan kurtarılmasına çalışmış, çağdaş uygarlığın gelişme temposundan ulusumuzu alıkoyan, ulusal zekamızı paslandıran softa görüş, yobaz tutuş ve batıl inanışlara zorla değil eğitimle karşı çıkma yolunu göstermiştir. Bilime saygılı, tekniğe vurgun Mustafa Necati' ye göre toptan aydınlığa kavuşamayan uluslar uyanamaz, uyanamayanlar da kalkınamazda. Yeterli kurtuluşun tek çıkar yolunu, bu gün ve yarınına güvenen, bilgisi savaşacağı güçlen yenmeğe yetecek kadar kuvvetli çağdaş bir eğitim kadrosunun doğmasını istemiş ve bunun için de çalışmıştır. Tüm bunlar için Necatı bir dağ gibi uzaklaştıkça büyüyor. Aralığımız genişledikçe o dağın büyüklüğü daha iyi anlaşılıyor. Bu dağ büyüyecek ve görüşümüz daha da genişleyerek O'nu daha iyi tanıyacağız. Biz ilerici, laik, cumhuriyetçi, Atatürkçü eğitimciler olarak; Çok çalışacağız. O'nun yerini boş bırakmayacağız. Yolunu yolcusuz, ülküsünü sahipsiz, savaşım, nefersiz bırakmayacağız.
KAYNAKÇA: M.EMlRALiOĞLU- Mustafa NECATi.1967 Dr.Niyazi ALTÜNYA: Köy Enstitüsü Sisteminin Düşünsel Temelleri, 2000 İsmail AYDIN: Dünden Bugüne Öğretmenler, 1899 Öğretmen Dünyası( Sayı, 244)
|
|