Charles Darwin (1809-1882):
İnsanın maymun soyundan türediği görüşüyle yeri yerinden oynatan bu ünlü İngiliz doğabilimcisi okulda öylesine kötü bir öğrenciydi ki, babası, bir keresinde, "Allah belanı versin! Hayta gibi koşmaktan, sapanla avlanmaktan başka bir şey yapmıyorsun. Yakında kendini de, aileni de rezil edeceksin" diye bağırmıştı. Devam ettiği Edinburgh Üniversitesinde tıp derslerinden sınıfta kalınca, torpille Cambridge`e transfer etti. Doğabilimlerine karşı ilgisi uyanıncaya kadar orada da keyif çattı. Sonunda, doğabilimciliğe merakı, ona Beagle araştırma gemisinde bir görev kazandırdı (1531). Tarihin bu ilk bilimsel araştırma gemisinin yolculuğu sırasında geniş bilgiler topladı ve bunları evrim kuramını geliştirirken inceden inceye değerlendirdi.
Thomas Edison (1847-1931):
Ampul ve gramafon gibi icatlarıyla dünya bilim tarihinde görkemli bir yer tutan Thomas Alva Edison öylesine kötü bir öğrenciydi ki, hocalarının gözünde` "geri zekâlı", babasının gözünde "ahmak", okul müdürünün gözünde de "beş para etmez" bir adamdı. Anasının zorlamasıyla bir süre sonra okumaya ve küçük, pratik icatlar yapmaya başladı. Öldüğünde, icatlarının toplam sayısı 1000`i geçmişti.
Albert Einstein (1879-1955):
Dünya tarihinin en büyük fizik ve matematik dehalarından biri, belki de en üstünü olan Einstein, "geri zekâlı" diye ailesinin ödünü koparmıştı. Dokuz yaşma gelinceye kadar kekeleyerek, tutuk biçimde konuşurdu. Bu yüzden de, kendisine soru sorulduğunda, uzun uzadıya düşündükten sonra yanıtını verirdi. Matematik dışındaki dersleri öylesine kötüydü ki, okul yönetiminde söz sahibi hocalarından biri, "adam olmayacağını, okulu terketmesini" söylemişti kendisine... Giriş sınavlarında başarılı olamadığı için, Zürih Politeknik Akademisi`ne girebilmek için, bir yıl beklemek zorunda kaldı. Sonra e = mc2 dedi ve izafiyet kuramının babası oldu.
Sir Isaac Newton (1642-1727):
Yerçekimi yasasını keşfeden bu İngiliz bilim adamı gençlik yıllarında tembel ve haylazdı. Öğrenimine ailesinin izin vermesinin tek nedeni, aile çiftliğinin yönetimi iki günlüğüne kendisine emanet edildiğinde samanlıkta yangın çıkması, hayvanların ölmesiydi, Okulda da kötü bir öğrenciydi. En alt sınıfın en kötü öğrencisiydi. Bir gün okulun kabadayılarından dayak yiyince, prestijini artırmak için kendisini derslerine verdi.
Bunlar, okuldaki başlangıç başarısızlıklarını yenerek bilim dünyasına taht kuranlar... Bir de, tembellikten, kafasızlıktan ya da kopya çekmekten okuldan atılıp başka mesleklerde yücelenler var.