CANLILAR İÇİN MADDE VE ENERJİ
CANLILIK OLAYLARI ENERJİYLE GERÇEKLEŞİR Tüm canlılar hücrelerden oluşmasına karşın her birinin türüne özgü bir yapısı vardır. Enerji temel maddelerden hücresel yapının oluşması, hücrelerden oluşan organizmadan bir düzenin sağlanması ve bu düzenin sürekliliği için kullanılır.
CANLILARIN HÜCRESEL YAPILARINI ÇOK ATOMLU MOLEKÜLLER OLUŞTURUR
KARBONHİDRATLAR Karbon, hidrojen ve oksijen elementlerinden oluşmuşlardır.Fotosentez sonucu üretirler.bitkilerde fotosentez sonucu oluşan glikozun fazlası nişasta olarak depolanır. Glikoz vücutta enerji elde etme amacıyla kullanılır. Ayrıca hücre zarının yapısında yer alır.Bitkilerde hücre çeperini oluşumuna katılır.Yapısal değişikliklere uğrayarak diğer organik bileşiklere dönüşebilir.Karbonhidratlar basit ve bileşik şekerler olmak üzere ikiye ayrılır.Sindirim sonucunda daha küçük yapılara ayrılamayan şekerlere: ‘basit şeker` denir.
YAĞLAR
Karbon hidrojen ve oksijen elementlerinden oluşur.Bir yağ molekülü yağ asidi ve gliserol olmak üzere ikiye ayrılır.Bitkisel yağlar sıvı, hayvansal yağlar katıdır. Yağlar,vücudun ısı yalıtımını sağlar, organları mekanik etkilere karşı korur,hücre zarının harman ve vitaminlerin yapısına katılır.Vücutta ihtiyaç fazlası karbonhidratlar yağa çevrilerek depo edilir. Yağlar, sıvı ve katı olmak üzere iki gruba ayrılırlar.Katı yağlar ki bunların başında hayvansal yağlar ve margarinler gelir.Bunlar da doymuş yağ asitleri fazladır. Yağlar bir çok canlıda deri altında birikerek vücut ısısının korunmasına yardımcı olur. Bazı vitaminlerin de(A,D,E,K) de yağda erimeleri yine yağı vücut için önemli kılmaktadır. Yağların bir başka koruyucu etkileri de iç organlar içindir.Onların etrafını sararak dış darbelerden korunmalarını sağlarlar.
VİTAMİNLER Vücudun direncini artıran ve vücuttaki biyokimyasal olayları düzenleyen besin maddeleridir. Bitkiler ihtiyaçları olan vitaminleri sentezledikleri halde insanlar ve hayvanlar vitaminlerin çoğunu dışarıdan hazır olarak alırlar. Ancak bazı vitaminler insan vücudunda sentezlenebilir. Vitaminler suda ve yağda eriyen vitaminler olmak üzere ikiye ayrılır. Suda eriyen vitaminler (B ve C) fazlası vücutta depo edilmez, atılır. Yağda eriyen vitaminlerin ( A,D,E ve K) depolanma özelliği vardır. Vitaminlerin eksikliğinde ya da fazlalığında bir takım hastalıklar ortaya çıkar. İnsan ve hayvan metobolizmasının ara tabakalarına katılan vitaminler bir çok enzim sisteminde tesirli olurlar.Bu sebeple tıpta vitaminlerden yalnız vitaminsizlik(Avitaminoz) vakaları için değil aynı zamanda metobolizma bozukluklarıyla sonucunu tek bir organ ya da tek bir cihazda gösteren besin yokluklarında (hepatopati,nevritler vb.) da koenzim tipinde ilaç olarak yararlanılır.Ateşli hastalıklarda da vitaminlerden koruyucu olarak yararlanılır.
A VİTAMİNİ A vitamini süt, tereyağı çeşitli balıkların karaciğeri gibi yalnız hayvani maddelerde bulunmakla beraber,A provitaminleri yani karatonler havuç, domates ve ıspanak ta çok yaygındır. Bu bitkilerde sarı pigmentler halinde bulunur.A vitamini yokluğu epitel dokuda bozukluklar yapar.Kemik ve diş büyümesini durdurur.Vücudun ateşli hastalıklara direncini azaltır.
D VİTAMİNİ Gerçekte raşitizm hastalığına karşı gelen birden fazla madde vardır. D vitamini yokluğu çocuklarda kemiklerin yumuşaması hastalığı yapar.Bu durumun biyokimyevi sebebi, mineral metobolizmasının bozulmasıdır. Kemiklere kalsiyum tuzlarının ve fosforun verilmesi dekalsifikasyonu yavaşlatır hata yok eder.
E VİTAMİNİ E vitamini yokluğu erkek-dişi ayırımı olmaksızın insanlarda ve fare,kedi,köpek gibi hayvanlarda kısırlık yapar . Bu vitaminin yokluğu kısırlıktan başka bir çok doku, kas ve sinir bozukluklarında da kendini gösterir. E vitamini bitkiler dünyasında çok bol bulunduğundan insanda bunun yokluğu çok az rastlanan bir durumdur.
F VİTAMİNİ Öz yağ asitleri grubuna F vitamini denir. Üç tane doymamış yağ asitinin yokluğunun tipik bir alt deri hastalığı meydana getirdiği laborotuarlarda fare üzerinde yapılan deneylerde anlaşılmıştır. İnsan da bunların yokluğuna rastlanmamış olmakla birlikte bazı alt deri hastalıuklarının bu madde ile ilgili olduğu sanılmaktadır.
SU
Vücudun 2/3`ünü su oluşturur.Vücutta en fazla ihtiyaç duyulan besin maddesidir.İyi bir çözücü olduğundan biyokimyasal olayların gerçekleşmesi, besinlerin sindirilmesi, emilmesi, taşınması ve boşaltım için gereklidir. Suyun kendisi ne yanıcı, ne de yakıcıdır. Dayanıklı bir bileşiktir. Kolay kolay ayrışmaz.Yakıtların çoğunun bileşiminde hidrojen vardır. Yanarlarken,hidrojeni havanın oksijeni ile birleşerek su meydana getirirler.Ancak, bu anda sıcaklık yüksek olduğundan meydana gelen su, buhar halindedir.Soğuk bir yüzeye çarptırılınca soğuk yüzey de suyun meydana geldiği görülür.
PROTEİNLER
Karbon, hidrojen,oksijen ve azot elementlerinden oluşur.En küçük yapı taşı aminoasitlerdir.Proteinler enzimlerin yapısını oluşturur, hücre zarı, kas,kemik,hormon ve antikor gibi yapıların oluşumunu sağlar.Her canlının kendine özgü proteinleri vardır.Canlıya özel proteinler hücrelerde ribozom tarafından sentezlenir. Bazı besinlerde bulunan protein miktarı şöyledir: Soya fasulyesi:%33 Yer fıstığı:%29 Tavuk göğsü:%25 Yağsız et:%21 Balık:%18 Un:%12 Yumurta:%12 Ekmek:%7 Patates:%2
MİNERALLER Kalsiyum, dişlerin ve kemiklerin yapısına katılır. Kanama durumunda kanın pıhtılaşması için kalsiyuma gerek vardır. Çoğu mineralin az miktarı vücut için yeterlidir. Ancak bazı minerallere vücudumuzun gereksinimi daha fazladır.Bunlar; (iyot, kalsiyum, fosfor, potasyum, sodyum, demir,magnezyum)
HAZIRLAYAN : FEHMİ ÇABUK
|