|
CANLILARIN SINIFLANDIRILMASI Dünyamızda o kadar çok canlı türü var ki bu canlıları tek tek incelemek
olanaksızdır. Bu yüzden bilim insanları canlıları benzerlik ve farklılıklarına göre sınıflandırmışlardır. Sınıflandırma sayesinde
canlıları incelemek kolaylaşmıştır. Sınıflandırma yapılırken • Dış görünüşleri, • İçyapıları, • Hareket, beslenme ve çoğalma özellikleri göz önünde bulundurulmuştur. Bilim insanları yaptıkları incelemeler sonucunda canlıları 4 gruba ayırmıştır. Bilim insanları bu gruptaki canlılardan birini incelediklerinde, grupta yer alan
diğer canlılar hakkında da bilgi edinmiş olurlar. Şimdi bu canlı gruplarını inceleyelim. 1- BİTKİLER Bitkiler yeryüzündeki yaşamın temelini oluştururlar. Canlılık için gerekli
olan oksijen ve besini üretirler. Bitkiler çok değişik ortamlarda farklı
yapılarda olabilirler. Kara ve su ortamlarında, çöllerde birçok bitki çeşidi
vardır. Bitkilerin birçok yaşam alanı vardır. Bunlar; Su Bitkileri: Nilüfer, sazlık, kamışlar… Kara Bitkileri: Patates, kabak, elma, domates, gelincik, papatya… Çöl Bitkileri: Kaktüs. Süs Bitkileri: Menekşe, sardunya, begonya… Bir yerin iklimi, o yerde yetişen bitki çeşitliliğinde etkilidir. Bitkiler gruplandırılırken kök, gövde, yaprak ve çiçek gibi kısımlarına
bakılır. Bitkiler yapısal özelliklerine göre çiçekli ve çiçeksiz bitkiler olmak
üzere iki gruba ayrılır. Karayosunu
Eğreltiotu
Atkuyruğu
Kibritotu Çiçeksiz bitkiler: Bu bitkiler az gelişmiştir ve yaşam alanları
çeşitlilik gösterir. Bu bitkilerin adlarından da anlaşılacağı gibi çiçekleri yoktur. Karayosunu: Kayaların ve büyük ağaç gövdelerin üzerinde yaşar.
Eğreltiotu: Ormanlarda,
Atkuyruğu: tarlalarda ve dere kenarlarında yetişir.
Kibritotu Çiçekli bitkiler: Çiçekli bitkiler gelişmiş bitkilerdir. Çiçek, kök,
gövde ve yaprak gibi kısımları bulunur. Elma, armut, papatya, lale, domates, çam, zeytin, kavak bitkileri çiçekli
bitkilerden bazılarıdır.
Çiçekli bitkilerin kısımları:
KÖK: Genellikle toprak altında bulunan ve bitkiyi toprağa bağlayan
kısımdır. • Bitkinin toprağa tutunmasını sağlar • Topraktan su ve mineralleri alır • Turp, havuç ve şeker pancarı gibi bazı bitkilerde besin depo eder.
GÖVDE: Genellikle toprak üzerinde bulunur ve yaprak, dal, çiçek gibi
kısımları taşır. • Bitkinin yaprak, dal, çiçek, meyve gibi kısımları taşır • Bitkini dik durmasını sağlar • Kök ve yapraklar arasında su ve mineral iletimini sağlar.
YAPRAK: Bitkinin yeşil renkli kısmıdır. • Fotosentez (besin ve oksijen üretimi) olayı yaprakta gerçekleşir. • Bitkiler de diğer canlılar gibi solunum yapar. Bu olay da yaprakların
görevidir. • Yapraklarda bulunan gözenekler sayesinde terleme ile fazla su dışarı atılır.
ÇİÇEK: Bitkinin üreme organıdır. Tohum ve meyve bitkinin çiçeğinde
gerçekleşir. 2- HAYVANLAR Hayvanlar, denizlerden derinliklerinden tutunda dağlara kadar çok geniş alana
yayılmış olan canlı grubudur. Yeryüzünde yaşayan 1,5 milyon civarında hayvan
türü vardır. Bu sebeple yeryüzündeki hayvanları tek tek incelemek mümkün
değildir. Genellikle onlara ait şu özellikleri inceleriz. * Beslenme şekli, * Üreme şekli, * Yaşam alanları, * Vücut örtüsü, * Omurgası Dolayısıyla hayvanlar da bitkiler gibi benzer özelliklere göre sınıflandırılır.
Günümüzde hayvanlar sınıflandırılırken öncelikle göz önünde bulundurulan
özellikleri; vücutlarında omurga bulunup bulunmamasıdır. Buna göre hayvanlar, omurgalılar ve omurgasızlar olmak üzere ikiye ayrılır. Kuşlar, sürüngenler, balıklar, kuşlar ve memeliler Süngerler, örümcekler,
arılar, solucanlar, deniz vücutlarına destek verecek bir omurgaya sahiptir. yıldızları, böcekler,
salyangozların omurgaları yoktur.
3- MANTARLAR Mantarlar, kök, gövde, yaprak ve çiçekleri olmayan canlı grubudur. Mantarların yaprakları ve çiçekleri yoktur. Kök, gövde gibi yapıları bitkilerle
benzerlik gösterir. Fakat gerçek kökleri yoktur. Gövde yerine küçük etli bir sap
bulunur. Mantar bitki değildir. Çünkü besinlerini kendileri üretmezler. Besin
üretimi için gerekli yeşil renk maddeleri yoktur. Besin ihtiyaçlarını başka
canlılardan karşılarlar. Ilık, karanlık, nemli yerlerde, çoğunlukla ormanlarda ve besin bakımından zengin
yiyeceklerin (ekmek gibi), meyve ve sebzelerin üzerinde yaşarlar. Bazı mantarların besin değeri yüksektir ve yiyecek olarak tüketilmektedir. Ancak
doğada yetişen birçok mantar çeşidi zararlıdır. Yemek için toplananlar dikkat
edilmezse zehirlenmemize neden olabilir. Canlılarda bazı mantarlar birçok hastalığa sebep olur. Hastalık yapan mantarlar;
insanların el ve ayaklarında kaşıntılı yaralara, saçkıran ve bebeklerde pamukçuk
hastalığına neden olur. Poşet içinde uzun süre duran ekmeğin, çürüyen meyvelerin üzerinde oluşan yeşil
renkli pamuk yığını da bir çeşit mantardır. 4- MİKROSKOBİK CANLILAR Bitki, hayvan ve mantarların dışında bir diğer canlı grubu da mikroskobik
canlılardır. Mikroskobik canlılar çok küçük olduğu için bir araç olmadan
gözle görmek mümkün değildir. Mikroskobik canlılar, mikroskopla
gözlemlenebilmektedir. Mikroskobik canlıların çok geniş bir yaşama alanı vardır. Bu canlıların
toprakta, suda, havada yaşayan pek çok türleri vardır. Mikroskobik canlıların
bazıları çok zor koşullarda da hayatını devam ettirebilir. Aşırı sıcak çöllerde,
buzullarda, havasız ve ışıksız ortamlarda hatta diğer canlıların vücudunda
yaşayan mikroskobik canlılar vardır. Mikroskobik canlıların da mantarlar gibi yararlı ve zararlı türleri de vardır. Zararlı mikroplar tifo, kolera, dizanteri, verem, tetanos ve boğaz
hastalıklarına neden olur. Mikroplar insan vücuduna besin, su, hava, deri ve kan yoluyla girebilir.
Mikroskobik canlılar yiyecek ve içeceklerin bozulmasına sebep olur. Buzdolabına
koymayıp açıkta bırakılmış besinler uygun ortam şartlarında kolayca bozulur.
Buzdolabında günlerce bozulmadan kalan süt, yoğurt, et gibi besinler açıkta kısa
sürede bozulur ve kokar. Normal oda sıcaklığı mikroskobik canlıların çoğalması
için uygun bir sıcaklıktır. Mikroplar bazen de yararlıdır. Evlerimizde sütün yoğurda dönüşmesini sağlayan
mikroskobik canlılardır.
Word olarak indir
Hazırlayan: Betül ŞAHİN |
|
Bu konu 58077 kez okundu |
|
Bu konuyu Site Admini Ekledi |