Büyük
ve Küçük Kan Dolaşımı
Kanın
kalpten pompalandıktan sonra kalbe deri dönmesine dolaşım denir.
Küçük ve
büyük
dolaşım
olmak üzere iki türlü dolaşım vardır.
KÜÇÜK
DOLAŞIM;
KALBİN
YAPISI
Kalbin
sağ
karıncığından
pompalanan kirli kanın,
Akciğer
atardamarı
ile akciğere
giderek temizlendikten
sonra kalbin
sol
kulakçığına
Akciğer
toplardamarı
ile dönmesine küçük
dolaşım
denir. Küçük dolaşımdan sonra kalbin sol kulakçığındaki
temiz kan, sol kulakçığın kasılmasıyla sol karıncığa
geçer.Bu noktadan sonra büyük kan dolaşımı başlar.
Temiz
kanın, kalbin
sol
karıncığından Aort
atardamarı
ile çıkıp vücutta kirlendikten sonra
sağ
kulakçığa
Ana
toplardamar
ile dönmesine büyük
dolaşım
denir. Büyük dolaşımdan sonra sağ kulakçıktaki kirli kan, sağ
kulakçığın kasılmasıyla sağ karıncığa geçer. Sağ
karıncıktaki kirli kanın akciğere pompalanmasıyla tekrar küçük
dolaşım başlar
KAN
GRUPLARI
Vücudumuzdaki
kanın 1/5 ‘ini kaybedersek hayatımız tehlikeye girebilir.
Çeşitli nedenlerle kan kaybı olan insanların hayatını kurtarmak
için kan verilir.
Kan
Nakli; Sağlıklı
bir insandan alınan kanın, kan kaybeden hastaya verilmesine kan
nakli
denir.
Kan
naklinin yapılabilmesi için kan vericisinin ve kan alıcısının
kan gruplarının uyuşması gerekir. Kanlar uyuşmaz ise kan alıcısı
hayati tehlike yaşar.
İnsanlarda
A,
B, AB ve 0 (sıfır
)
olmak dört çeşit kan grubu vardır.
Kan
grupları alyuvar yapısında bulunan iki özel proteine bağlıdır.
Kanda
bu proteinlerden hangisi varsa kan grubu o harfle adlandırılır.
Proteinlerden hiçbiri yok ise
0
(sıfır)
diye adlandırılır.
Gruplandırma,
insanların kanlarında bulunan Rh(
er aş )
maddesine göre de yapılır. Rh
maddesi bulunanlara
Rh+ (pozitif)
, bulunmayanlara
Rh
– ( negatif
)
olarak adlandırılır. Bu özelikler kan naklinde dikkate alınır.
Kan
grubu aynı olan insanlar birbirine kan verebilirler.
-
0
Kan Grubu
;
Bütün gruplara kan verebilir, diğer gruplardan kan alamaz ve
yalnız kendi grubundan kan alabilir.
-
A
Kan Grubu
; 0
grubunda kan alır. AB grubuna kan verebilir.
-
B
Kan Grubu
; 0
grubunda kan alabilir. AB grubuna kan verebilir.
-
AB
Kan Grubu
:
Bütün gruplarda kan alabilir. Anca hiçbir kan grubuna kan
veremez.
Uyarı
;
Rh + grubu , Rh – grubuna kan veremez.
Kan
alışverişlerinde
0
grubu genel
verici,
AB
grubu ise
genel
alıcı
adı verilir.
İnsanlarda
Kan Grubu Yüzdeleri
Kan
Bağışı :
İhtiyaç
duyulan kanın karşılık beklemeden ve gönüllü olarak
verilmesine kan
bağışı denir.
Kan bağışını, bilinçli, gönüllü, karşılık beklemeyen
kişilerin düzenli olarak yapması en az riskle bağışın
yapılmasını sağlar.
Kan
bağışı;
kan veren kişilerde kemik iliğinin yağlanmasını önler,
kan
yapımını canlı tutar,
kandaki yağ oranını düşürür. Ayrıca
baş ağrısı, stres, kaşıntı, tansiyon, alerjik reaksiyonlar ve
yorgunluklara iyi gelir.
Kan
bağışından sonra vücutta yeni kan hücreleri yapıldığı için
vücut canlılık kazanır.
-
Kan
Bağışında Gönüllü Olmanın Faydaları
.
Kan bağışı yapan kişiler, tanımadıkları kişilerin
hayatlarını kurtarmak için şartlanmışlardır.
•Düzenli
kan bağışlamaya daha fazla isteklidirler.
•Acil
kan ihtiyacı olduğunda yapılan çağrılara cevap verme
ihtimalleri yüksektir
2-Kan
Bağışında Düzenli Olmanın Faydaları :
•Güvenli
kanın önemi konusunda bilinçli ve her kan bağışında taramadan
geçtikleri için güvenli kanın temin edilmesini sağlarlar.
•Sürekli
güvenli kanın depolanmasını sağlarlar.
3-Kan
Bağışında Karşılık Beklememenin Faydaları :
•Maddi
çıkar elde etmek için şartlanmamış oldukları için her an kan
verebilirler.
4-Kan
Bağışında Bilinçli Olmanın Faydaları :
-
Kan
bağışı konusunda tedirginlik yaşanmaz.
-
Kanın,
bağış dışında elde edilemeyeceği bilindiği için etrafındaki
diğer kişilerinde kan bağışına yönlendirilmesi sağlanır.
Hücreler için gerekli olan besin ve oksijen temiz kan
sayesinde atardamarlardan kılcal damarlara geçer ve kılcal damarlar
sayesinde dokulardaki hücrelerin arasını dolduran ara
maddeye (doku sıvısına) verilir. Hücreler besin ve oksijeni ara maddeden
alır, yaşamsal faaliyetler sonucu oluşan karbondioksit gazı ile zararlı atık
maddeleri tekrar ara maddeye verir. Ara maddedeki atık maddeler ve
karbondioksit gazı kılcal damarlar ile alınarak toplardamarlara iletilir.
Fakat ara maddedeki zararlı maddeler ve karbondioksit gazının bir kısmı
kılcal damarlara geçemeyip ara maddede kalır.
Lenf
Dolaşımı :
-
Lenf
damarlarının birleştiği yere lenf
düğümü denir. Lenf
düğümleri akyuvarlar hücrelerini üretir. Bademcikte lenf
düğümüdür ve vücudu mikroplara karşı korur. (Soğuk
havalarda bademciklerin şişmesi, mikroplarla savaştığını
gösterir)
-
Lenf
sisteminde dolaşan sıvıya lenf
veya ak
kan denir. Lenf
sıvısında kırmızı renkli alyuvarlar hücresi olmadığı
için bu sıvı beyaz renklidir.
-
Lenf
sisteminde atardamar yoktur. Sadece toplardamar ve kılcal damar
bulunur.
-
Lenf
sistemindeki lenf sıvısı üst
ana toplardamarına verilir
ve kan dolaşımına katılır. (Göğüs lenf damarları vücudun
alt bölgesinin, büyük lenf damarı vücudun üst bölgesinin
lenfini kana verir).
Ara
maddede kalan bu atık maddelerin ve karbondioksit gazının tekrar
kana verilmesi (kan dolaşımına katılması) gerekir.
Dokulardaki
hücreler arası ara maddede (doku sıvısında) kalan zararlı atık
maddeleri, karbondioksit gazını ve hücrelere giremeyen besin
maddeleri (proteinler) ile akyuvarlar hücrelerini toplayarak
bunları tekrar kan dolaşımına katan sisteme
lenf
sistemi
denir.
Lenf
sistemi, dolaşım sistemine yardımcı bir sistemidir.
-
Lenf
sistemi, lenf damarları
ve lenf
düğümlerinden oluşur.
-
Lenf
sisteminde yapılan dolaşıma lenf
dolaşımı denir.
Vücuttaki
organların sağlıklı bir şekilde çalışması dolaşım
sistemine bağlıdır. Kalp ve damarlarda meydana gelen
rahatsızlıklar, diğer doku ve organları da etkiler.
Dolaşım
sisteminin sağlığının korunması için;
-
Havası
temiz yerlerde bulunulmalıdır (yeterli oksijen alabilmek için).
-
Yaşa
uygun hareketler ve spor yapılmalıdır. (Kalbin yorulmaması
için).
-
Alkol
ve sigara kullanılmamalıdır. (Damar tıkanıklılığına yol
açar).
-
Stresten
kaçınılmalıdır. (Kalp atışının düzenini bozar).
-
Dengeli
ve sağlıklı beslenilmelidir.
-
Çok
da giysiler giyilmemelidir. (Kan dolaşımı engellenir).
-
Aşırı
kilolardan kaçınılmalıdır. (Kalp yağlanır, çalışması
önlenir).
-
Yaralanan
yerler temizlenmelidir. (Mikrop girebilir).
-
Yaralanmalarda
kan kaybı önlenmelidir. (Vücuttaki kanın % 20`sinin kaybı
ölüme yol açar).
Dolaşım
sisteminde; tetanos, sıtma, kuduz, tifüs, AIDS, hepatit B ve
hepatit C (sarılık) kan yoluyla bulaşan hastalıklar ile varis,
bürger, hemoroit, kalp romatizması, damar sertliği, kalp
yetmezliği, kalp krizi, anemi (kansızlık), lösemi (kan kanseri),
tansiyon yükselmesi, hemofili, kan uyuşmazlığı, lenfoma gibi
hastalıklar görülür.
Varis Bacaklardaki
toplardamar genişlemesi.
Hemoroit
Anüsteki toplardamar
genişlemesi.
Bürger
Kol ve bacaklardaki
atardamar iltihaplanması ve tıkanması. (Kangrene yol açar).
Kansızlık
(Anemi) :Kandaki
alyuvarlar sayısının azalması.
Lösemi
(Kan Kanseri) :Kandaki
akyuvarlar sayısının gereğinden fazla, kontrolsüz şekilde
çoğalması. (1 mm3
kanda 50 bine kadar çıkar).
Kalp
Romatizması :Kalp
kapakçıklarının iltihaplanması.
•Damar
Sertliği:Atardamarların
yüzeyinin yağ ve tuzlarla esnekliğini yitirmesi.
•Kalp
Yetmezliği :Damarların
pıhtıyla tıkanması ve yeterli kanı taşıyamaması.
Kalp
Krizi: Kalbe kan getiren
ve kalpten kan götüren damarların daralıp tıkanması.
Tansiyon
Yükselmesi:Kan
basıncının artması. (Felçlere yol açar).
Hepatit:Kan
yoluyla bulaşarak karaciğere yerleşir.
AIDS
(HIV Virüsü) :Kan veya
cinsel yolla bulaşarak bağışıklık sistemini bozar.
Hemofili:Kanın
pıhtılaşmaması hastalığı.
Lenfoma:Lenf
sistemindeki lenf düğümlerin şişmesi
Dolaşım
sistemi hastalıklarının tedavisinde teknolojik gelişmelere bağlı
olarak çeşitli yöntem ve teknikler kullanılır. Bunlar; anjiyo,
kalp pili, kan nakli, baypas
gibi ameliyatlardır.
Anjiyo:Damar
tıkanıklılığının belirlenmesi ve görülmesi işlemidir.
Baypas:Bazı
damarların tıkanması durumunda vücudun farklı yerlerinde alınan
damar, tıkanmış damarla değiştirilir.