Fen Konuları
Tüm Konular

Sinir sistemi hastalıkları

Sayfayı Yazdır

A) NEVRİT VE NEVRALJİLER

Yaralanma gibi belirli bir bölgeyle sınırlı nedenlerden kaynaklanan mononevritte, bir yada birden fazla sinir lifi zedelenmiştir. Enfeksiyon yada zehirlenme gibi bütün vücudu etkileyen nedenlere bağlı polinevritlerde ise birden fazla sinir boydan boya etkilenir.

MONONEVRİT

Tek bir sinirde nevrit oluşmasına yol açan pek çok etkenden bazıları şunlardır:

            Sinir gövdesinin bütünüyle yada kısmen çıkartılmasını gerektiren yaralanmalar; çıkıklar; alçılar, kemik tümörleri, atardamardaki genişleme, ve koltuk değneği gibi sinire baskı yapan nedenler; başını bir kolun üzerine koyarak uyuyakalanlarda önkolun döner kemik sinirinde olduğu gibi belirli bir sinirin sıkışmasına neden olan hareketler; sinirin çevresindeki dokuların iltihaplanması; bu dokulara tahriş edici dokuların şırınga edilmesi; çok ender görülse de kan yada lenf yoluyla sinire bulaşan bakterilerin neden olduğu enfeksiyonlar. Soğukta kalanlarda da sık sık mononevritler görülür; örneğin, yüz sinirinin soğuktan etkilenmesiyle akut olarak başlayan yüz felci (Bell felci) birkaç haftada iyileşir.

POLİNEVRİT

Travma gibi bir nedene bağlı olarak, belirli bir bölgede yada tek bir sinirde ortaya çıkan mononevritlerin aksine, polinevritler bütün vücudu etkileyen nedenlerden kaynaklanarak birden fazla sinirde oluşur. Vücudun yalnızca sağ yada sol yarısındaki sinirlerde görüleceği görüleceği gibi bakışımlı da (simetrik) olabilir. Başlıca nedenleri zehirlenmeler, enfeksiyonlar ve metabolizma bozukluklarıdır.

            Alkol, kurşun, arsenik, cıva, kükürt ve kömür gibi pek çok zehirli maddenin yol açtığı polinevritler genellikle çalışma sırasında bu maddelerle karşılaşanlarda meslek hastalığı olarak ortaya çıkar.

            Hemetin, sülfamitler, bizmut, verem tedavisinde kullanılan izoniyazit ve bazı antibiyotikler de polinevrite yol açabilir.

BELİRTİLERİ

Kas gerginliğinin azalması yada refleks yitiminin görüldüğü gevşek felçler;
felç ve atrofi hemen her zaman kol ve bacakların vücuttan uzak uçlarında daha belirgin ve bakışımlıdır;
3.   duyu kaybı genellikle felçten daha geri plandadır; kollar ile bacakların vücuttan uzak uçlarında daha belirgindir;

4.   karışık polinevritlerde yada duyu bozukluklarına yol açan polinevritlerde sık sık karıncalanma ve kendiliğinden başlayan ağrılara rastlanır; sinir gövdesinin sıkışması ağrıyı başlatabilir.

B) PARKİNSON HASTALIĞI

KALITIM

Hastaların yaklaşık yüzde 10-15`inin ailesinde Parkinson hastalığına yakalanmış bireyler de bulunur. Ama hastalığın kalıtsal olduğunu gösteren kesin bir bulgu yoktur. Hastalığın gelişiminde yapısal bir yatkınlığın önem taşıdığı düşünülmektedir, ama hastaların büyük bölümünde hastalığa özgü genetik bir neden belirlenememiştir.

            Araştırma sonuçları Parkinson hastalığının edinilmiş bir hastalık olduğunu ve ortaya çıkışında çevresel etkenlerin çoğu kez belirleyici rol oynadığını düşündürmektedir.

 

ÇEVRESEL ETKENLER

*Virüsler - Birçok virüs insanda merkez sinir sistemine zarar verir.Virüs kökenli beyin iltihabı olgularında da sık sık Parkinson hastalığına benzer bir klinik tablo ortaya çıkar. Bununla birlikte günümüze değin yapılan testler hastalığın enfeksiyonla geçtiğini doğrulamamıştır.

*Travmalar - Parkinson hastalarının büyük bölümünün geçmişinde kafa travmalarına rastlanır, ama kafa travmalarıyla hastalık arasında dolaysız bir neden-sonuç ilişkisi henüz kurulamamıştır. Travmanın beyindeki bazı yapılara zarar verdiği ve doku kaybı kritik düzeye ulaştığında Parkinson hastalığının ortaya çıkabileceği düşünülmektedir.

*Çevredeki Zehirler – Parkinson hastalığının çevredeki bir zehirden kaynaklanabileceği kuramı son dönemlerde önem kazanmıştır. Bunun bir nedeni 1980`lerin başında ABD`nin California eyaletinde uyuşturucu bağımlıları arasında görülen, MTPT adlı maddeye bağlı Parkinson hastalığı “salgını”dır.

MPTP vücutta sinirleri etkilen MPP+ adlı zehre dönüşür. Bu zehir Parkinson hastalığında beyin ve sinirlerde oluşan zedelenmenin aynısına yol açar.

BELİRTİLER

Belirtisiz başlaması ve birçok başka sinir sistemi hastalığıyla karıştırılabilmesi nedeniyle Parkinson hastalığının tanısı güçtür. Pek çok durumda hastalık belirgin klinik işaretlerin ortaya çıkmasından yıllar önce başlamıştır. Hastanın yakın çevresindeki dikkatli kişiler genellikle yıllardır var olan ve hastalığın işaretleri kabul edilebilecek ani, ilginç davranış değişikliklerini olağandışı hareket ve duruşları anımsayabilirler.

            Birçok hasta başlangıçta halsizlik, ağrı yada depresyon gibi Parkinson hastalığına özgü olmayan bozukluklardan yakınır.

            Hekimde genellikle Parkinson kuşkusu yaratan bulgu, bir elin parmaklarında görülen kaba ve yavaş titremelerdir.

C) YÜZ FELCİ

KLİNİK DEĞERLENDİRME

Yüz felci tanısı için hastanın istemli ve istem dışı yüz hareketleri dikkatli bir biçimde tedavi edilir. Alın, gözkapakları, burun deliği ve ağız kaslarının gerginliğinde ve kasılmasında azalma olup olmadığı araştırılır. Hastanın alın kaslarını hareket ettirememesi yüz sinirinin üst bölümünün felcini düşündürür; bu durumda tam bir nörolojik muayene yapılaması gerekir.

FELCİN ŞİDDETİ

Sinirdeki hasarın kolay iyileştirebilir olup olmadığını saptanması tedavi açısından büyük önem taşır. Elektrodiyagnostik incelemeler aracılığıyla felcin şiddeti genellikle anlaşılabilir. Yüzün bir tarafında tam bir felç görünmüyorsa nöropraksinin söz konusu olduğu kabul edilebilir.

D) MULTİPL SKLEROZ

NEDENLERİ

Nedenleri henüz kesin olarak anlaşılmamıştır. Bütün olasılıklar incelenerek geliştirilen çeşitli varsayım ve kuramlardan bazıları yaralanma, aşırı bedensel yorgunluk, zehirlenme, yapısal etkenler ve heyecan gibi nedenlerin üzerinde durmaktadır ama bunların hiçbiri kanıtlanamamıştır. Bununla birlikte, söz konusu etkenlerin hastalığın gelişimini kolaylaştırdığı yada gidişini değiştirdiği kabul edilir.

 

 

 

BELİRTİLERİ

            Başlangıçta çok belirgin olmayan tekil belirtiler görülebilir. Bunlardan bazı gençlerde başın zor bükülmesiyle omurga boyunca duyulan elektriklenme, bedensel yorgunlukla yada sıcak ortamda kaldıktan sonra ortaya çıkan görme bulanıklığı ve başka sinir belirtileridir.

            Konuşma bozuklukları oldukça sık görülür. Hasta yavaş ve heceleri ayırarak konuşur. Bazen de sözcükler ağzından patlarmışçasına çıkar ve farklı tonlamalar kullanır. Kimi zaman ses tellerindeki titreme konuşmada titremeye yol açar.

            Multipl skleroz, ender olarak hafif ruhsal bozukluklara da neden olur. Duygulanım bozuklukları ön plandadır; kişilik yapısında değişme, genel durumun ağırlaşmasıyla çelişen aşırı coşku yada ruhsal ve bedensel huzursuzluğa eşlik eden bunaltı görülebilir. Spastik gülme ve ağlama nöbetlerine de rastlanabilir.

Bu konu 17357 kez okundu
Bu konuyu Site Admini Ekledi
Yorum İçin Üye Girişi
Şikayet Bildirimi
Avatar Seç
   
Yorumunuz şu an yayınlanacaktır. Fenokulu'nun bir eğitim sitesi olduğunu, IP numaranızın bizde saklandığını ve yasal sorumluluğun size ait olduğunu bilerek mesajınızı yazınız. Üç adet şikâyet et tuşu ile mesajınızın görüntülenmesi durdurulup incelemeye gönderilir.
Görüş ve yorumlarınız bizim için değerlidir. Yorumlarınız kontrol edildikten sonra yayınlanmaktadır.


Yorumlar Yükleniyor..
 
Fenokulu.net , Fen eğitimine katkı sağlamak için kurulmuştur. Paylaşımda bulunan Fen Bilimleri öğretmenlerinin çalışmaları, sınıfın dışına çıkmış,
diğer öğrenci ve öğretmenlerin kullanımına sunulmuştur. Kaynak gösterilerek çalışmalar paylaşılabilir.
Muharrem Baytekin © 2002-2022 Fenokulu.net
       İletişim & Reklam Kaldırılması İstenilen Doküman