Uzay araştırmalarının başladığı ilk günden günümüze kadar Uzay`a pek çok roket fırlatılmıştır. Roketlerin taşıdıkları yüklerde zaman zaman patlamalar olmuş ve bu patlamalar sonunda ortaya çıkan enkazlar Uzay`a yayılmıştır. Yörüngelerdeki yapay uydulardan bir bölümünün ömrü tükenmiş ve Uzay`da serbest olarak dolanmaya başlamışlardır. Tüm bu işe yaramayan cisimler, roket parçaları, ömrü tükenmiş yapay uydular, yakıt tankları ve uzay aracı atıkları Dünya`nın çevresinde dolanan bir hurda yığını oluşturmuştur. Bu durum da uzay kirliliğine yol açmıştır.
Uzay kirliliğinin önlenebilmesi için, uzay araçlarının yörüngelere en az seviyede kirlilik oluşturacak biçimde yerleştirilmesi, ömrü tükenen yapay uyduların ve uzay araçlarının Dünya`ya düşmelerinin sağlanması gerekmektedir.
Uzay kirliliği son 40 yılda ortaya çıkan bir sorundur ve önlem alınmazsa uzay kirliliği önümüzdeki 25–30 yıl içinde uzay araştırmaları açısından çok ciddi bir sorun olacaktır. Uzay kirliliği sorunu, insan yapımı ilk uydu olan Sputnik I`in, 4 Ekim 1957`de fırlatılmasıyla ortaya çıkmıştır. Ömrü tükenen uydu Dünya`nın çevresinde, yüksek bir hızla boş yere, iki aydan fazla dönüp durmuştur. Sonra da Dünya`ya düşmüştür.
Ömrü tükenen uydu ve uzay araçlarının Dünya`ya düşmelerinin sağlanması sonucu bir süre sonra Dünya`daki yaşam bu kirlilikten etkilenebilir. Dünya`da bu kirliliğin yok edilmesi için yeterli çalışma ve düzenlemeler yapılmazsa canlıların yaşamı tehlikeye girebilir.
|