|
Evlerimizde aydınlatmada kullandığımız ampulün yanması için anahtarı kapatmamız gerekir. Anahtar kapalı olunca devre tamamlanır. Elektronların hareketi sonunda ampul ışık verir. Her maddenin iletkenleri birbirinden farklıdır. Elektronların hareketleri sırasında iletkenin atomları elektronlara karşı direnç gösterir. Bu dirençten dolayı iletken tel ısınır. Isınan tel, akkor haline gelerek ışık saçmaya başlar. Ampullerin yapılışında elektriğin ısı etkisinden yararlanma esası göz önüne alınmıştır. Deney: Elektrik devresine bağlı bir ampulün ışık vermesi Amaç: Ampulün nasıl ışık verdiğini vermek. Araç ve Gereçler: - Duylar ve ampuller. (2.2 volt – 3 adet) - Anahtarlar - Pil (2 x 1,5 V) - Bağlantı Kabloları
Ampul Nasıl Yanar? Anahtar kapalı olunca devre tamamlanır. İletkenden geçen elektronlar ampulün içindeki erime noktası ve direnci çok büyük olan tungstenden yapılmış ince iletkenden geçerken tel çok çabuk ısınarak akkor hale gelerek çevreye ışık saçar. Ampul, içindeki tel çok yüksek sıcaklığa ulaştığında oksijenle reaksiyona girmemesi ve daha dayanıklı olması için oksijensiz veya yanmayan gazlarla doldurulur. Örneğin; argon gazı gibi. Deneyin Yapılışı ve Sonucu: Şekildeki düzenek kurulur. 1. ve 2. ampuller birbirlerine seri , 3. ampule paralel bağlıdırlar. A anahtarı kapalıyken, b anahtarı açıkken 1. ve 2. ampuller yanar. B anahtarı kaplıyken, a anahtarı açıkken 3. ampul yanar. Her iki anahtarda kaplıyken, bütün ampuller yanar; fakat 3. ampul daha parlak yanar. Bunun nedeni 1 ve 2`nin birbirine seri bağlı olmasıdır. 1 ve 2 birbirine paralel bağlı olsalardı, bütün ampuller eşit parlaklıkta yanarlardı ELEKTRIK AKIMI Bir gazın, elektrik yükünün, parçacığın devinimi, dolanımı, yer değiştirmesi; cereyan hava akımına AKIM denir.Elektrik akımı, katı, sıvı ya da gaz iletken içinde elektrik yüklerinin yer değiştirmesidir.Bir elektrik akımı, doğru ya da değişken olabilir.Değişken akımlar DÖNEMLİ ve DÖNEMSİZ akımlar olmak üzere ikiye ayrılır.
AMPUL Saydam ya da yarısaydam, gaz sızdırmaz cam bir kılıftan oluşan ve içinde ışık veren bir filaman bulunan aydınlatma düzeneğine AMPUL denir. Mum ampul, uzunca ve sivri uçlu, akkor telli küçük elektrik ampullüdür. Aydınlatma da en çok kullandığımız araçlar başında ampuller gelir.Bunun sebebi ekonomik ve kullanışlı olmasıdır.Bir ampulün yapısını incelediğimizde dışında cam koruyucu, cam koruyucu içinde bakır tel ve duy gibi kısımları vardır. Cam koruyucu havası boşaltılmış veya içinde asal gaz bulunduran ampulün dış kısmını oluşturur.Filaman(fitil)yüksek sıcaklığa(4000 santigrat dereceye ) kadar dayanıklı ince ve direnci büyük tungstenden yapılmıştır.Bakır tel ve devreden akım geçince akımı filamana getiren iletken bakırdan yapılmış duya takıldığında devrenin tamamlanmasını ve devreden akımın geçmesini sağlar. Ampullerin üzerinde 2 rakam bulunur.Bunlardan biri ampulün potansiyel farkını (voltajını) gösterir. Bu rakam 110 volt ya da 220 volttur. Ülkemizde 220 voltluk ampuller kullanılmaktadır. Üzerinde 110 volt yazan ampulleri 220 voltluk şehir gerilimine bağlamamalıyız. Diğer rakam ampulün gücünü gösterir. Her ampulün gücü farklıdır. Ampullerin güçlerinin farklı oluşu ne kadar aydınlatacağını gösterir. Gücü az olanın aydınlatması az, gücü çok olanın aydınlatması daha çoktur.
Aydınlatmada kullanılan lambalarda yüksek sıcaklığa getirilmiş katı cisimlerin akkorluk durumundan, ya da elektrik arkından, bir elektrik boşalmasındaki iyonlaşmış gazların flüorışı ve gazışısından yararlanılır.
AMPUL ÇEŞİTLERİ
AKKOR LAMBA Bu lambada, joule olayıyla akkor hale getirilen bir iletkenin ışınımı söz konusudur. Sıcaklık ne kadar yüksek olursa, ışık verimi o kadar çok artar ve yayınlanan ışık da mavi ışınım bakımından daha zenginleşerek güneş ışığına yaklaşır. Bu durum, lamba içindeki flamanın sıcaklığının olabildiğince yükseltildiğinin nedenini açıklar; bununla birlikte, sıcaklık daha çok yüksek olursa tel buharlaşabileceğini, lambanın ömrünün yeterli uzunlukta olmasını sağlayan bir çözüm aranmıştır. ARK LAMBA Kömürler arasındaki elektrik arkı, akkor flamanlı lambanın bulunmasından çok daha önce, ışık kaynağı olarak kullanılıyordu. Bu lamba,, özellikle genel aydınlatma için büyük bir gelişme gösterdi, ancak kömürlerin sık değiştirilmesi zorunluluğundan dolayı bir kenara itildi. Bununla birlikte, ark lambası çeşitli gelişmelere yol açtı; günümüzde de, ışıma gücü yüksek bir kaynak gerektiren bazı uygulamalarda bu lambadan yararlanılmaktadır.
FLÜORIŞIL(FLORASAN) LAMBA Bir maddenin, önceden bir ışınımla uyarılmış olan atomları artarda aşamalarla normal durumlarına döndüklerinde flüorışıl oluşur. Bu durumda yeniden yayınlanan dalgaların frekansları,uyarılma ışınımınınkinden çok daha küçüktür. Flüorışıl bir madde, böylelikle bir ışınım frekansı dönüştürücüsü gibi davranır. Sözgelimi, gözle görülmeyen kısa dalga boylu mor ötesi ışık flüorışıl özelliği olan bir katı cisim üstüne düşürülerek, görülebilir ışık elde edilir.Flüorışıl lambada da işte bu özellikten yararlanılır.
HALOJEN LAMBASI Bu lambalar flamanın yüksek sıcaklıkta buharlaşmasından oluşan tungsten moleküllerinin, iç yüzeyde, giderek artan birikintilerinin yol açtığı ampuldeki kararmanın önlediği akkor flamalı lambalardır.
BOŞALMALI LAMBA Soygazlar özellikle elektro gazışıya elverişlidir; elektrotlar arasındaki gerilim yeterli olunca, meydana gelen boşalma gaz atomlarının iyonlaşmasına yol açar ve gaz ışık verir. Bu tüpler genel aydınlatmada ve hava alanlarının işaret lambalarında kullanılır: Neonlu tüpler; argon ve cıva karışımlı neonlu tüpler; helyumlu tüpler vb. Sodyum buharlı lambalar neonla doldurulmuş ve içinde, normal sıcaklıkta cam üstünde yoğunlaşmış katı sodyum parçacıklarında bulunan özel camdan bir tüp içerir. Boşalma, önce, neon sayesinde oluşur ve yayınlanan ışık kırmızımsıdır. Yüksek bir ışık verimi olan bu lambalar yolların ve yer altı geçitlerinin aydınlatmasında kullanılırlar. Cıva buharlı lambalar, yeşilimsi ışıkları nedeniyle artık kullanılmamaktadırlar. Bunlar büyük alanların, stadyumların aydınlatılmasında ve renkli televizyon çekimlerinde kullanılır.
|
|
Bu konu 21608 kez okundu |
|
Bu konuyu Site Admini Ekledi |