1. Eğitici Drama 2. Günümüzde Eğitici Drama Uygulamalarının Önemini Artıran Gelişmeler 3. Eğitici Drama Uygulmaları
1. Eğitici Drama Pedagojik drama olarak da adlandırılır. Çocuğun hemen her konuda eğitiminde kullanılan bir tekniktir. Bu nedenle diğer iki drama türünü de belirli oranlarda içine alır. Çünkü eğitici drama, çocuğun psikolojik yapı ve psikolojik yaşantılar konusunda bilinçlenmesini de, özel bir yetenek olarak yaratıcılığı kazanmasını da amaçlar. Eğitici drama ile yaratıcı drama arasındaki en önemli fark, eğitici dramanın amacının oyun yaratmak olmaması ve çocukların konuya eğitim amaçlı olarak katılmalarıdır.
2.Günümüzde Eğitici Drama Uygulamalarının Önemini Artıran Gelişmeler Toplumların günün koşullarına uygun insan yetiştirme süreci olan eğitimin, içinde yaşanılan çağa ilişkin olarak o toplumda meydana gelen değişimlerden etkilenmemesi mümkün düşünülemez. Drama etkinlikleri gibi grup süreçleri yolu ile eğitim yaklaşımının, günümüzde tüm dünyada daha da önemsenmeye başlanması, kuşkusuz rastlantı değildir. Bu nedenle özellikle günümüzde, toplumdaki bazı sosyal gelişmeler, drama yolu ile eğitime ağırlık verişmesinin gerekliliğini açıklama konusunda ele alınmaya değer görülmüştür. Günümüzde eğitici drama uygulamalarının önemini artıran gelişmelerden bazılarını sayacak olursak. İç Göç ve Sonuçları, Rekabetin Artması, Çekirdek Ailelerin Artması, Çalışan Anneler, Boşanmaların Artması, Televizyonun Etkileri, Risk Altındaki Çocuklar diye sıralayabiliriz. İç Göç ve Sonuçları: Türkiye`de 1950`lerden başlayarak günümüze kadar süregelen, kırsal bölgelerden ve küçük kentlerden büyük kentlere göç hareketi, son yıllarda iyice hız kazanarak artmıştır. Örneğin 1994 yılı için, İstanbul ilinin nüfusunun yıllık artışında doğal artışında etkisi yüzde 40 iken, iç göçün etkisiyle yüzde 60 olarak hesaplanmıştır. Yani Türkiye`deki en büyük ilin nüfusunun büyüme kaynağı, doğal artıştan daha büyük oranda iç göçtür ve yapılan araştırmalara göre gelecekte de böyle olacaktır. Bu gelişmelerin en önemli sonuçlarından biri yeni gelenlerle kentin yerli nüfusu arasındaki farklılıklardır. Sosyal değerlerin, yaşam ve düşünce biçimlerinin gösterdiği farklılıklar, okullarda bir araya gelmekte ve sınıflarda farklı çevrelerden gelen çocukların birbirlerine kaynaştırılması gereği doğmaktadır. Kaynaştırma amaç olarak benimsenmese ya da bu konuda bir kaynaştırmaya gerek olmadığı düşünülse dahi, büyük kentlerin yaşam koşulları bakımından oldukça sorunlu olan yeni yerleşim yörelerinden gelen çocukların yaşamakta oldukları kültürel şaşkınlık, fiziksel, sosyal ve kültürel engellemeler, bu çocukların eğitildikleri okullarda bir biçimde ele alınmayı, işlenmeyi beklemektedir. Bu durumdaki çocukların, yaşantılarını, duygularını paylaştıkları, kendilerini ifade ettikleri ve diğer çocuklarla etkileşim yolu ile aktif olarak katıldıkları drama benzeri grup süreçlerine gereksinimleri vardır. 3.Eğitici Drama Uygulamaları A. SAYILARI ÖĞRENİYORUM: Öğretmen eline aldığı küçük bir topu belli bir sayıya kadar elinde atıp tutarak saydırır. Daha sonra herhangi bir öğrenciye topu atar. Öğrenci ise öğretmenin kaldığı yerden saymaya devam eder. Öğretmen dur değince öğrenci topu bir başka arkadaşına atar ve bu sefer yeni öğrenci saymaya diğer arkadaşının kaldığı yerden devam eder. Oyun bu şekilde devam eder. Örnek: 2, 4, 6, 8, ......... B. ÖYKÜYÜ DEVAM ETTİRME: Öğretmen bir öyküyü başlatır. “ Bir gün küçük bir ülkedeki kral uykudan kalkmış ve aynaya bakmış. Bir de ne görsün............” öğretmenin seçtiği öğrenci devam eder. Daha sonra öğretmen o öğrenciye teşekkür ederek başka bir öğrenciye söz verir yada öğrenciye bir başka arkadaşını seçmesini söyler. Not:: Öyküye yapılacak katkı bir kelime olabilir birkaç cümlede, önemli olan öyküyü bir kelimede olsa ilerletebilmektir. Öykü bir şekilde tamamlanmalıdır. Öykü tamamlanıncaya kadar bir öğrenci birkaç kere söz alabilir.
C. HAREKETLE BUL: Öğrenciler bir çember yapılır. “ Çember nedir?” diye sorulur. İçi boş bir yuvarlak diye yanıtlanır. Daha sonra içine birkaç öğrenci sokulur. Bu sefer “Ne oldu?” diye sorulur. Daire cevabı verilir. Aynı şekilde kare ve üçgen şekilleri de öğretilebilir.
D. MEVSİMLER: Önce mevsimler konusu sınıfta kısaca anlatılır. Sonra sınıf gruplara ayrılır. ( 4 Grup ) her gruba canlandıracağı mevsim fısıldanır. Öğrenciler kendi aralarında anlatacakları mevsimi çalışırlar. Öğretmen bu esnada öğrencilere fikir olarak yardımcı olabilir. Sunum aşamasında öğrenciler hem canlandırma yaparlar hem de sınıfa mevsim ile ilgili ipuçları verirler. Canlandırma sonunda canlandırılan mevsimi sınıfın bulması istenir. Bütün grupların canlandırması bitince gruplar birbirlerini eksikleri yönünde eleştirmeye başlarlar. En iyi canlandıran grup alkışlanır.
E. ÇÜNKÜ İLE ANLATMA: Öğretmen yada bir öğrenci herhangi bir olayı tanımlar. Sonraki çocuk “çünkü” diyerek o olayın nedeni olabilecek başka bir olay yada kişiyi bulup söylemeye çalışır. Örnek: Adamın ceketi ıslandı. 1- çünkü yanına şemsiye almamış 2- çünkü çok yağmur yağıyormuş.
F. MEKANİK ÇALIŞMAYI ANLATMA: Duyu organlarının yada vücut sistemlerinin öğrencilere mekanize edilerek anlatılması. Örnek: Sindirim sisteminin anlatılması; İki öğrenci ağız, bir öğrenci ise lokma olur. 4 öğrenci boğaz ve yutak, iki öğrenci mide, iki öğrenci özsular, dört öğrenci ince bağırsak, dört öğrenci kalın bağırsak ve bir öğrencide anüs olur. Lokma ağızdan girer ve tüm organları geçerek anüsten çıkar. Bu geçiş esnasında öğrenciler elleriyle çeşitli hareketler yaparlar. Örneğin lokma midedeyken iki öğrenci lokmayı birbirlerine doğru itip çekerler. Öğretmen gerekirse lokmanın geldiği her yeri adım adım açıklayabilir. Tabii bu esnada “Lokma şimdi hangi organda?” şeklinde sorularda sorabilir. Günlük temizlik, selamlaşma, haberleşme, fotosentez, aile ortamı vb. konular canlandırılabilir.
UYGULAMA 1 Bu sınıfta bir kişinin dışarıda bir nöbetçi öğretmenle tartışıp ona vurup kaçtığını gördünüz. Sınıfa döndüğünüzde sınıf içindeki tavrınız ne olurdu? 1. Alkışlarız. 2. Öğretmenden özür dileyecek birkaç kişi seçeriz. 3. Hiçbir şey görmemiş duymamış gibi yaparız. 4. Arkadaşımızla konuşup özür dilemesini sağlarız. 5. Sınıfın adını kötüye çıkardığı için onunla sınıfta hiç kimsenin konuşamamasını sağlarız.
UYGULAMA 2 Sınıfta çok zor ve önemli bir dersten sınav var. Ama siz hiç çalışmadın. ( öğrencilerden ikisine hitaben söylüyoruz.) Arkadaşınla kafa kafaya verip. Kopya çekmeye karar veriyorsunuz. Konu: Karar verme ve kopya yöntemini tartıştırıyoruz.
UYGULAMA 3 Öğrenciler 4 gruba ayrılır. Aşağıdaki tümceler yazılmış kağıtlar kendilerine verilir. 1. Acaba nasıl davranmalıyım? 2. Hani bir daha yapmayacaktım? 3. Doğru mu? 4. Anlayamadığım bir şey var mı? 5. Nasıl merak ettim biliyor musun? 6. İlk kez mi oluyor sanki? 7. Bütün bunlar gerçek mi? 8. Neden ayrıntıları anlatmak istemiyorsun? 9. Seni çok sevdiğimi biliyorsun değil mi? 10. Bunu konuyla ne ilgisi var?
Yanıtlarını birer konuyla karşılarına yazmaları istenir. Süre sonunda gruplardan ortaya çıkan konuları sınıf içinde canlandırmaları istenir.
UYGULAMA 4
Okul yaşamları boyunca çeşitli davranış ve tutumlarıyla, olumlu yönleriyle hiç unutamadıkları ve olumsuz yönleriyle hiç unutamadıkları öğretmenlerini gözlerini kapatarak hayal etmeleri istenir. Ve ardından sorulur. Yıllar sonra bu öğretmeninizle karşılaştığınızda öğretmeninize ne söylemek isterdiniz diye sorulur.
Öğrencilerden birkaçına söz verildikten sonra sınıfta söz almayan diğer öğrencilere şu sorular yöneltilir. 1. Öğrenciler öğretmenlerini sevmedikleri için mi? 2. Dersi sevmedikleri için mi? 3. Yoksa okulu sevmedikleri için mi böyle davranıyorlar? 4. Öğretmenin öğrencilere karşı davranışı haklı mı haksız mı? 5. Öğretmen sizce nasıl davranmalıydı? 6. Sizce bu sınıfın her hangi bir problemi var mı? Eğer varsa sizce çözüm yolları nelerdir?
www.drama.egitimi.com |