axax 4 puan değerinde sordu | 1780 Okuma : yaşlı ve zengin bir adamın hepsi birbirinden zeki 3 oğlu varmış. birgün amansız bir hastalıkla yatağa düşen yaşlı adam verasetini açıklamak için oğullarını yanına çağırmış.
- oğullarım benim vaktim geldi artık, ecel kapıda. ben ölünce tabi ki mallarımın hepsi sizin ve siz çok zekisiniz ama siz mallarımı bölüşeceksiniz diye birbirinize düşmemeniz için şehrin kadısına gidin. o kadıya benim selamımı söyleyin o size mirasınızı bölüştürür.
ve adam olur oğulları da babasının isteği üzerine kadıya gitmek için yola düşerler. tabi yeşillik yerlerden, gölden, yağmurdan, çamurdan felan geçerler.
derken önlerine bi adam çıkar ve bizim 3 biradere sorar;
- efendiler ben devemi kaybettim siz yolda bir deve gördünüz mu? der.
büyük kardeş sorar;
- tek gözü kör muydu
adam "evet" der.
ortanca kardeş sorar;
- kuyruğu kesik miydi
adam "evet" der
küçük kardeş sorar;
- bir ayağı topal miydi
adam ona da "evet" der.
bu sorulardan sonra 3 birader devesini kaybeden adama biz senin deveni görmedik derler. adam birden sinirlenir. "yaa nasıl olur. hem bütün
özelliklerini bildiniz hem de görmedik diyorsunuz. bende sizinle beraber gidecem ve gittiğiniz yerdeki kadıya sizi şikayet
edeceğim" der.
biraderlerde "olur gel" derler.
ve sonunda kadının yanına varırlar, huzuruna çıkarlar. 3 birader der ki;
- efendim bizim babamız vefat etmeden önce mirası bölüşmemiz için size gelmemizi söylemişti. biz de bu yüzden geldik. kadı devesini kaybeden adama
döner ve; -sen niye geldin. der adam da : efendim ben devemi kaybettim. yolda bunları gördüm. onlara devemi gördünüz mu dedim onlarda devemin bütün özelliklerini bildikleri halde görmedik dediler. ben bunlardan şüpheliyim der.
kadı biraderlere döner ve sorar:
- sen nerden bildin tek gözünün kör olduğunu.
- efendim, yolda gelirken yeşillik yerden getik. baktım ki yeşilliklerin hep bi tarafından yenilmiş öbür tarafına yanaşmamış bile. tek gözünün kör olduğunu oradan anladım.
- peki sen nerden bildin kuyruğunun kesik olduğunu.
- efendim, yolda gelirken deve pisliği gördüm. devenin pislikleri hep dağınık düşmüş. halbuki kuyruğu olsaydı hep toplu düşerdi. oradan bildim
kuyruğunun olmadığını.
- peki sen nerden bildin bi ayağının topal olduğunu.
- efendim, gelirken gölden getik. baktım ki devenin 3 ayağının tam izi bir de yarım ayak izi var. tek ayağının topal olduğunu oradan anladım.
kadı devesini kaybeden adama döner ve "kardeşim bunlar senin deveni görmemişler" der. kadı o adamı gönderir ve düşünür "ulan bunlar benden zeki
ben bunlara nasıl miras bölüştüreceğim. neyse ben bunlara bi ziyafet vereyim sonrada kapı arkasından dinleyeyim bakalım ne konuşuyorlar" diye düşünür ve
bizim 3 biraderi evine götürür hanımına güzel bi ziyafet hazırlattırır yemek gelir ve kadı "siz yemeğinizi yiyin ben bi yere varıp geleceğim" der ve kapı
arkasına geçer.
büyük kardeş der ki;
- yaa kuzu çok iyiymişte, keşke köpek emmeseydi.
kadı şaşırır.
ortanca kardeş der ki;
- yaa şarap iyiymişte, keşke mezar toprağından yapmasalardı.
kadı iyice şaşırır.
küçük kardeş de der ki;
yaa kadı; iyiymişte, keşke ibne olmasaydı.
kadı bu lafı duyar duymaz gelenlerin zeki olduğunu düşünerek hemen araştırmaya gider.
kuzuyu aldığı adama "bu kuzu ne emdi" diye sorar.
adamda "kuzunun annesi olduydu ben de kapının önünde yatan köpeğe emzirttim" der.
daha sonra şarabı aldığı adama gider ve "bu şarabın toprağı nerden" diye sorar. adamda "valla bizim burada en güzel toprak mezarlıkta var, ben de
mezar toprağından yaptım" der.
kadı "ulan bunlar ikisinide bildi" diye düsünerekten annesinin yanına gider ve "anne ben ibne miyim " diye sorar. annesi de "oğlum hatırlamzsın sen
küçükken ormanda sana oduncu tecavüz etmişti" der.
kadı bu şaşkınlıklar içinde bizim 3 biraderin yanına gider ve başlar sormaya.
büyük kardeşe;
- söyle bakalım kuzunun köpek emdiğini nerden bildin.
- nerden olacak. bak kuzunun budunun bu kenarında yağ olmaz. ama köpeği emdiği için burada yağ var.
ortanca kardeşe;
- söyle bakalım şarabın mezar toprağından olduğunu nerden bildin.
-nerden olacak. içiyorum içiyorum zevk yerine keder veriyor.
ve küçük kardeşe sorar;
- söyle bakalım sen benim ibne olduğumu nerden bildin.
- nerden olacak, ibne olmasan girişe fener bayrağı aşmazdın.
|